Bengü sonunda dün ayağa kalktı! Bu vesileyle sevgili kâri, hamilelik ve doğumla ilgili bütün bildiklerini unut, çünkü hepsi hepsi hepsi yanlış. Bizim kız da son iki gündür iyice coştu, gecelerim kucakta bebek sallamakla geçmelerde.. Şikayetçi değilim, keko kazara bir güler gibi yaptığında bile dünyalar benim oluyor. Ama bir de o henüz görmeyen boncuk boncuk gözlerle sizin gözünüzün içine bakıp da içli içli ağlaması yok mu!..
Şimdi, haftalık geleneksel [[fch]] ziyaretimdeyim… Yarın Hande gelecek İstanbul’dan, Eki, Dee, Doruk, Löker de buradan gelecekler bebek sevmesine. Hande’yi de görmeyeli yıl oldu yahu. Allahtan kendisi çok zengin bir insan da, özel jetiyle gelip gidecek (“birikmiş millerim var”mış! Haydi, haydi Hande Hanım, o miller durup dururken birikmiyor herhalde! 8).
Pazara da abim (ağabeyim) geliyor ziyarete Ercü Dayımlarla, annem de onlarla dönecek…
Neyse, bu blogu keseyim buralarda, kızımı özledim – eve gideyim de, seveyim 8) Aslında kaç zamandır kafamda kuruyordum, buraya bir ton şey yazacaktım ama hatırlayamadım şimdi 8P — aaa, hatırladım:
Konser, kalabalık fobisi olan bir insanım. Kalabalık görünce daralıyorum. O seviyede ki, evlenmekten değil, nikahımdan korktum deliler gibi. Gruplar konser vermeye güzide yurdumuza gelirlerkene, “Yok,” derdim, “ancak Therapy? ya da Cure ya da Tori Amos gelirse giderim..” Sonra Cure geldi, Therapy? geldi, Tori Amos geldi, gitmedim, gidemedim sevdiceklerim… Kalabalık gözümü korkuttu. Geçen gün öğrendim ki, Ninacığım geliyormuş bu yaz, The Cardigans olayı yani.. pofffidi poffidi..
The Cardigans — Selam,
Bizim eminem düdüğünün bir filmi var, hatırlasın: 8 mile. Bizim diyorum cünkü annem biliyorsun Detroit’ten, ben de uzun yıllar 40-45 dakka dışında Ann Arbor’da yaşadım. Detroit’te yaşamak çok kolay ($5000’a ev satıyorlar) ama orada yaşamak çok büyük cahones (hata brass cahones) ister. Bizde öyle bir olay olmadığından dışında yaşadım. Neyse Detroit malum müzik açısından sağlıklı bir yer: (Detroit Rock city, sen Kiss hastasıydın bir ara di mi?) ve Tekno’nun doğum yeri olduğundan sık sık kaliteli gruplar gelir (New York ve LA’den aşağı kalmaz). Detroit’e orta büyüklükteki tüm baba konserler St. Andrew’s hall diye bir yerde geçer. Bu yerde iki farklı konser mekanı var, bodrum katı ‘the shelter’ diye geçer ve Eminem’in filmde ‘rap battle’ yaptığı yerdir (biraz ırkcı: ‘siz zenciler aşağıya’). Üst katta 3-4 bin kişinin rahatlıkla müzik dinleyebileceği ferah bir ortam var (beyazlar sizi yukarıya alalım). O ferah ortamda Cardigans’ı seyrettim, gittiyim gideceğim en güzel konserlerden biriydi.
Uzun lafın kısası: kaçırmamanı dehşetle tavsiye ederim.