Reprise, Norveçli yönetmen Joachim Trier’in (Lars von Trier (of Denmark)’le çok uzaktan bir akrabalığı varmış) ilk uzun metrajlı filmi. Yönetmeninin 1974 doğumlu olduğu film, 20+ (ama 25’ten küçük) iki yazar arkadaşı odağına alıyor. Şimdi filmin konusu ne derseniz, %85 arkadaşlık, %35 yazarlık ve yaşam derim.
Filmin anlatımı hayli akıcı, atlamalar genç işi ve katiyetle sırıtmıyor. Duygusal / ağır sekanslarda, tempo da içeriğe uyuyor (Yeni Roman‘a atıfta bulunmamak için kendimi zor tutamadım malesef, kusura bakmayayım..).
Bir filmden en büyük beklentim olan samimi olduğu düşüncesini/inanışını bende başarıyla uyandırdı. Oyunculuk da çok iyi bir mertebedeydi ve dahası, müzikleri de tam bana göreydi (Joy Division – New Dawn Fades ile açılan bir filmden de zaten bu beklenirdi). Film sayesinde tanımış olduğum Le Tigre‘ı bir haftadır dinleyegelmekteyim. Bir de, eklemem gerekirse, Kari rolüyle/imgesiyle Viktoria Winge bu gidişle -ama yine de zayıf bir ihtimalle- bendeki May Kasahara imgesine rakip çıkacak (ama yine de zorrrrr). Gittikçe daha bir masumiyet ve cazibe kazandı nitekim.
Filmin bana hatırlattığı bir başka şey de gençlik(gençliğim) ve insanın ilk kez (mesela) Tehlikeli Oyunlar okumasının nasıl da ilk aşka benzer duygular uyandırabileceği oldu. Başa koyduğum resimle birlikte ortalığı nasıl da buram buram Avara (M.Mungan) kokuttuğumun farkındayım ama şükür ki bu muhabbeti yapan Reprise değil de, sadece bendenizim… 8)
Geç oldu (burada saat 1.05), o yüzden -şimdilik- aşağıya iki resim koyup, altlarını yarın/öbürsü gün doldurayım ama çok çok güzeldi, gerçekten özlemişim (siz de düşünün, renklerden filan çıkarmaya çalışın bakalım — tahminlerinizi yorumlara yapabilirsiniz, sonrasında toptan onaylar / görünür kılarım — ha ha ha “on binler yorum yapınca emresururi.com kilitlendi” 8)


stand by — Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba, bendeniz girdilerinizi okur ama yorum eklemez idim Aki Kaurismaki filminden bir resim görünce duramadım. Birkaç filmini izlemiştim. Geçmişi olmayan adam, ardından bu film (adını hatırlayamadım bir türlü) ve Ariel. Başta sıkıcı bir filme başlandığı izlenimi verse de -dekalog’larda olduğu gibi- aynı tempoyla sonuna kadar izleniyor. Sonra da kara kara düşünülüyor.
And the winner is.. — Merhaba Seyfettin, keyifler iyidir inşallah… Filmi doğru bildiniz efendim, Kaurismäki’nin “Günbatımındaki Işıklar”ı idi. Tebrik ediyorum sizi, bildiğinizden dolayı değil tabii ki de lakin zevkinizden ötürü! 8) Bir ara vakit bulabilirsem Kaurismäki ve bu film üzerine de yazacağım (aslında, yorumunuza cevap olarak yazmakta olduğum bu yorumda başlamış idim yazmaya da, sonrasında “ayrı bir giriş yapayım” dedim, film ziyadesiyle hak ediyor nitekim..).
Çok sevgiler, ayrıca kalp kalbe karşıymış, ben de sizin bu yorumu yazmanızdan birkaç hafta önce sizi Google’lamıştım ses seda çıkmayınca sizden bir süredir ama yine geçen seferkinin aynı bilgiye ulaşmış idim (eğitimle ilgili olanlar).
Tekrardan sevgiler,
EST
link mink bağlantı mağlantı — Unutmuşum bir önceki yorumda vermeyi:
Laitakaupungin valot – Lights in the Dusk – Günbatımında Işıklar (2006)
bir de bir de.. —
Reprise und so weiter — Çok şükür iyiyim. Sizin de iyi olmanıza sevindim. Sizin Ankara’ya olan tutkunuz -Ankaralı olmama rağmen- ben de olmadığı için sevdiğim İstanbul’dayım. Sözleşmeli olarak görev yaptığım ve bana biraz uzak olan okulumdan, bana daha yakın olan bir okula kadrolu olarak atandım. Yarın eğitim öğretim başlıyor. Sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz.
Delf’teki yeni taşındığınız ev epey güzelmiş. Güle güle oturun. Barney Stinson görse şöyle derdi sanırım. “İt’s awesome!”
Reprise’ı dün akşam bir arkadaşla izledik. Beğendik. Sten Egil Dahl, Stendhal olabilir mi diye düşündük. Sonra pek de alakalı olmadığını. Hızlı okur olduğumuz zamanları anımsattı bize film. Eskiye özlem duyduk. Meslek hayatı, üniversite hayatına benzemiyormuş nitekim. Eskisi gibi olma yolunda çabalamaya karar verdik.
Programlaya bir giriş yapayım dedim ama göründüğünden daha zormuş. O yüzden internette bir yer edinemedim halen :p Vb.net, C#, Java gibi seçeneklerden birini seçebilmiş değilim. C# kaynaklarına kolay ulaştığımdan onunla başlamış gibiyim. Bunları bırak algoritma öğren diyenlerin önerilerini de görmezden gelemiyorum.
İstanbul’dan sevgilerle…
10..9..8..7..6..5..4..3..2..1..0.