muhasebe..

selamlar.. yorgun bir günün çok hoş bir ikindisi ve benim pek yazasım yok.. gidip çay alayım, bir nebze canlandırır.. [–insert pause here–] gittim, aldım çayımı geldim. bayramda istanbul’da idik. kuşetliyle gidip geldik. salı gecesi, yani bayramın ilk günü, buradan bindik, çarşamba sabahı haydarpaşa’ya geldiğimizde bizi karşılamaya ağabeyim ve deniz gelmişlerdi, çok güzel bir sürpriz oldu. güzel bir kahvaltının ardından ercü dayımlar evlerine döndüler, biz de anneanneme gittik. istanbul’un trafiğini her seferinde bir kere daha küçümsediğimi anlıyorum. kazasker’den küçük çekmece’ye 2 saatte gidip, 2 saatte de dönünce aklım başıma geldi (ankara, ankara, güzel ankara!..) perşembe günü barış’la annesi hülya teyze bize geldiler, iki istanbul’lu gibi, bir güzel sohbet ettik. barışlar bizde iken, aslı da ziyarete geldi, sonrasında ağabeyimin arkadaşları seden & hakan ile fehmi de geldi. daha evvel çok methini duyduğum bu üçlü ile sonunda tanışabildim: hepsi birbirinden güzel insanlar.

ağabeyimler..
Aslı, Seden, Ağabeyim, Hakan, Fehmi

cuma günü büyük gündü: ağabeyime aslı’yı isteyecektik! Ercü Dayımlar, anneannem, biz ve Hakanlar toplanıp Aslıların kapısını çaldık. Her şey çok şükür güzel geçti, gecenin sürprizi ise kalkmamıza yakın giden elektriklerdi.

kız isterken - bengü, seden, hakan
Bengü, Seden, Hakan – Aslılarda

cumartesi günü öğleye doğru bengü’nün taa anaokulundan arkadaşı Sema ile eşi Cem bize geldiler: İstanbul’da ikamet etmekle birlikte, ne zaman biz İstanbul’a gelecek olsak, onlar Ankara’ya, Sema’nın ailesini ziyarete gitmiş oluyorlar (and vice versa..). Kızlar bir güzel hasret giderdiler, göbek tokuşturdular (Sema da hamileydi).

Semaları yolcu ettikten sonra, Kadıköy’e, Gürer Bey’in sahafa yollandık.

sahaf palpa

Biz gittiğimizde Özgür Eylem ile Tron ve bir arkadaşı da gelmişti oraya. Sonrasında Doruk ve Dee’nin de katılımıyla oluşturulan fellowship, Robin’in de eklenmesiyle ve Çetin Beyciğimin de bizi gitmeye çalıştığımız Onur Kebap’a yönlendirmesiyle vuslata erdi. Güzel bir zirveydi ama içimden bir ses nedense bunun son HiTNet Zirvesi olduğunu söylüyordu.. Hande de o gün Londra’dan yurda dönüş yaptı ama son dakika tersliklerinden kelli gelemedi..

onur kebap zirvesi
Gürer Bey, Robin, Sururi, Bengü, Dee, Çetin Beyciğim, Patron, Özgür Eylem, Tron, Evrim Sütel – Onur Kebap, 12 Ocak 2006

Spending warm summer days indoors,

…writing frightening verse / to a buck-toothed girl in Luxembourg…

dr. strangelove

Dr. Strangelove or how i learned to stop worrying and love the bomb..

barış’ın gözlüğünün “burunluk” kısmı kopmuştu da, onu taktırmaya çarşıya gittiğimizde gözlükçüde beklerken, fırsat bu fırsat deyip, ben de birkaç deneme yaptım. bu aralar hala (linux’da yumuşak a nasıl yapılıyor?)pardus’la boğuşuyoruz. dün kaç yıllık vefakar e-posta programım The Bat!’le hellalleşip, öteden beri pek gözümün tutmadığı Mozilla Thunderbird yükledim iki işletim sistemine de. Bu sayede, mail için ayırdığım FAT32 partisyonu ikisine de paylaştırmak suretiyle, hangi OS’da olursam olayım, maillere ulaşabiliyorum. Yılbaşından bir gün önce başlayıp, bugüne kadar gelen süreçte, benim linux/mpich2/md/VisualC++.NET2005 çabalamalarımla, bengü’nün de üç tanesinden ikisine bugün gireceği sunumlara çalışmaları, bir haftadır sabaha doğru yatmamıza yol açtı.. bugünden başlayarak bir rahatlama sürecine gireceğiz inşallah.. Gerçi sonra, yine “konuşuruz” ama, Bengü’nün New Urbanism‘i münasebetiyle Sea Heaven üzerinden tekrar izlediğimiz Truman Show‘un Truman’ının dediği gibi, “Good morning, and in case I don’t see ya, good afternoon, good evening, and good night!”


Sonradan Not:Şu Dr. Strangelove pozunu koyduktan sonra, aklıma, yıllar önce (1999-2000) emir’in çektiği bir başka Dr. Strangelove resmi geldi. O sene feci bir kış yaşıyorduk, tam da final dönemiydi. İTÜ’nün Fen-Edb. Fak. Öğrenci İşleri pek öyle canla başla çalışan insanlar olmadıklarından, bir sınavın iptal edilip edilmediğini ancak sınavın başlamasına 1 saat kala öğrenebiliyorduk. Hal böyle olunca, ben de birtakım finallerden bir gün önce, okula Ataşehir’in orada oturmakta olan bendenizden çok daha yakın bir konumda (4. Levent) ikamet eden Emir Amca’ya (Burnu Kanca) gider olmuştum. İşte, biraz sonra göreceğiniz Dr. Strangelove resmi de, böyle bir günde çekilmiştir. Kar-tipi kıyamet, otobüs, 2. köprüyü geçip de, sanayi sitesinin oradaki alt geçitte durunca, mecburen orada inip, Cengiz Topel’e 3 saatlik yürüyüşümün ardından böyle görünüyordum işte. Güzel günlerdi, çok güzel günlerdi. Hayatımda iki kere Maslak – 4. Levent arası yürüdüm, bu ikincisiydi.

dr. strangelove 2

yeni yılın ilk üç şarkısı

yılbaşı cumartesi gününe denk geldiğinden midir, nedir, sanki bugün yeni yılın ilk günüymüş gibi (gerçi bunun bir başka sebebi de dün bütün gün bengü’nün perşembe günü vereceği seminerle, benim de MPICH2 için hazırladığım rehberle boğuşmamız da olabilir). sabah 4.30 idi yatmaya gittiğimizde. şimdi okuldayım, üzerimde yorgunluk ve dinginlik var. yeni yıl benim nazarımda bugün başlıyor. odamdayken seçtiğim ilk üç şarkı Frankie Vallie & The Four Seasons‘dan Can’t Take My Eyes Of Off You, Dire Straits‘ten Your Latest Trick ve Massive Attack‘tan da Tear Drop oldu. Yeni yıl bizlere kutlu olsun. Bir de şu büyük harf kullanma alışkanlığımı geri kazanabilsem…

beni herkes seviyor!.. 8)

Japonya bana hazır!..