Hazır söz dizilerden açılmışken, geçen gün sevdiğim dizilerin bir listesini yaptım. Sevdiğim derken, kast ettiğim şey hâlâ sevdiklerim olduğundan, Kara Şimşek ve Voltran gibi kardeşleri listenin dışında bırakmak zorunda kaldım 8). Listeye gelecek olursak:
Babylon 5
Black Books
Coupling
Cowboy Bebop
Drawn Together
Family Guy
Farscape (Bir yere kadar)
Frasier
Futurama
House, MD
How I Met Your Mother
IT Crowd
La Cities d’Or
Married With Children
Monty Python’s Flying Circus
My Name is Earl
Northern Exposure
Quantum Leap
Robot Chicken
Scrubs
/ — little britain tavsiye ediyorum.
dizilere ek yapalim (literdekiler arasinda izlemedigim, sevmedigim (MWC) ya da bir yere kadar sevdiklerim de var ama konu o degil)
bones!!! (hastasiyim, drama + inappropriate comedy)
dexter (michael c. hall var, pilotu guzeldi hala unwatched dizinimde 4 bolumu duruyor)
studio 60 on the sunset strip!!! (gidici bu, cancel mancel muhtemelen)
heroes!!! (heroes!!!)
prison break (s2 iyi gayet, s1’in ortalari falan cok uzamisti ama sonra duzldi)
veronica mars!! (son sezonu geyik basladi o yuzden 2 unlem koydum)
lost- (ilk sezonu sadece, kalani bullshit)
the nine (eh 5 bolum falan izledik daha, fena degil)
grey’s anatomy (eh kari dizisi)
medium (aslinda bu da kari dizisi ama patricia arquette var, n’aber)
er (13 sezondur izliyorum valla zararini gormedim, sirf konuk oyuncular ve aksiyon bolumleri icin izlenir, yoksa bkz en alttaki csi)
battlestar galactica!!!! (eksepsiyonel) (starbuck dominatrixim olsun)
eureka (ciddi baslayip sonra eglencelige dondu)
weeds (iyidir iyi)
everybody hates chris (eglencelik)
the 4400 (dandikti ilk iki sezonu ama s3’u gayet begendim)
the loop (cerez)
the l word (cerez, includes lesbians)
scrubs!
24!!!! (24trailer.com, s6 trailer’i released)
smith (cancelled 5 bolum arkasindan, virginia madsen’i saymazsak fena degildi, ozellikle simon baker’in karakteri muthisti, demis miydim simon baker var)
surface (dandik basladi, sonu guzeldi, lake bell gorunsun gayporn izlerim zaten, cancelled)
sugar rush! (gayporn demisken, english teenage lesbian dizisi bu da, ama cok eglenceli)
hustle!!! (ingiliz con dizisi, hastasiyim)
csi(lasvegas) (eh hep ayni seyler, bkz yukarida ER)
hebele — amma ünlem adamı olmuşsun disqişko yaw!!! 8)
bir ara dizisiz kalmıştık (house’un 2 sezonunu 3 haftada tükettiğimizden), o yüzden lost’a başlayalım dedik, ilk bölümde ben daraldım, hele de oradaki John Locke karakterinde Terry O. Quinn’i görünce -ki kendisini başları güzide sayılabilecek, Matrix’le aynı tarih çıkışlı Harsh Realm’den (ki iptal edildi) kötü adam olarak tanıyordum – hele amca ağzında portakal kabuğu ile güzel bayana hince gülümsediğinde daha fazla dayanamadım, hemen yazdım: bu adadakiler Lord of the Flies misali iki kutba ayrılacaklar, ahanda bu herif de kötülerin başı olacak, dolayısıyla bu bir kötü vs light side dizisi olacak, vs.. ve diziyi izlemeyi kestik, halbuki öyle değil imiş, hala izleme borcum vardır kendisine. 4400’ü de Yağmur’un gazıyla izlemeye başlamıştım 4 bölümden sonra baydım yaw. Ama oradaki kız da çok çok çok bir içim su idi (hani şu afro-amerikalı’nın büyük annesiyle vaktiyle çıktığı kız). Şimdi de utanmadan s3 çok güzeldi diyorsunuz, yapılmaz artık, çok su aktı köprünün altından.. prison break ile 24 kötü adam dizisi kapsamında izlenmemekte tarafımızdan – 24 ilk iki sezon içimizi eritmişti. bs galactica çok çok iyi başladı, hastası oldum ama ikinci sezon başından ortasına iyice aile dramına dönüştü, bütçeyi mi kıstılar ne, hele sezon ortasında şu cylon’lu kıza tecavüzle sorgulama olayı beni iyice zıvanadan çıkardı, artık değil starbuck, şu cylon’lu olduğu ortaya çıkan boomer gelse, ı-ıh.. grey’s anatomy desen çok acıklıymış (diye duydum) o yüzden şansı yok. surface’in adı daha bugün bizim mailing listesinde geçti, bir de SG-1 10. bölümde bitti mi diye soruyorlar… Böyle böyle işte yaw, geçen gün senin blog’a baktım hiçbir şey yazmamışsın iki yıldır. orada gördüm How I Met Your Mother’a başlamışsın o zamanlar daha yeni (ahh mazi! 8)
kal sağlıcakla,
bibi bibi lala!
^ — terry o quinn iyidir ya, alias’da gormustum ben ilk kendisini (alias!!)
bsg s1 ortasi-sonu ve s2 basi-ortasi en guzel yerleri bence de, s2 sonu cok cok karanlik (gonderme dolu da gondermesine baslatmasinlar) ama bir s3’e basladilar, cok bomba oldu cok basarili halen. (boomer’i sg1 s5’de bir bolumde de gormek mumkun caylak olarak, bayildigim soylenemez kendisine)
sg1 evet son sezonu olacak s10, arada simdi martta falan sezonun ikinci yarisi yayinlanacak sonra bitecek, kadronun bi kismi atlantis’de bolca gozukecek diye umuyorum ondan sonra.
24 kotu adam dizisi motu adam dizisi ama cok guzeldir ona bakarsan house kotu adam dizisi degil mi. degil. peki.
grey’s cok da acikli degil be, allymcbeal meets scrubs bi nevi, tabi ben boyle diyorum bazi arkadaslarim bana cok kiziyolar.
hala bones!!! diyorum, demis miydim. dedim. bi de littlebritain!!! diyorum.
neyse house 3×05’i izlemeye doneyim ben. haa, jericho var, fena degil gibi, ama ilk bolumu izlemeden once konusunu okumayiniz, surprizi orada. basrolde timarhane kackini tipli silas weir mitchell’a cok benzeyen bi herifin oynuyor olmasi da benim icin ayri bir tad katiyor diziye.
% — heroes!!! demis miydim. HEROES!!! (elaine’in the betreyal’da nina diye bagirmasi geldi, nerde peach schnapps’im)
++ — acaip merak ettim, baktım şimdi wiki’den bones’a ama tipler (angel müstesna) acaip kazma poz vermişler yaw (bkz. Neyse, bir tadına bakmak farz oldu. 8)
bu arada liste insanı olarak top listeme almadığım ama sevdiğim dizilerden bir demet (seviyorum diye bir söz söyle duydun mu benden / Allah yalanı sevmez hoşlanıyorum senden)
significant others
without a trace
boston public
arrested development
er – (ki o meşhur canlı bölümü beni benden almıştı)
fawlty towers
bir de bir de.. — IT Crowd’un jenerik müziğini Divine Comedy’den Neil Hannon yapmış bu arada, geçen gün öğrendim, Betül’ün kulakları çınlasın (özledim ben onu). Divine Comedy kim derseniz bu, özet geçmek gerekirse de Cinema‘sını mutlaka duymuş olacağınız Ice MC‘nin pek pek çok bir enteli.. 8)
bit tane daha — young ones (or lalala young ones!)
bi de bi de bi de — man behaving bandly, $imdi aklIma geldi…yalnIz amerikan versiyonu degil BBC One versiyonu…Rob Schneider; Martin Clunes ve Neil Morrissey’in yerini tutmuyor…
Neslihan’a Not: — domatesin çekirdeği hey domatesin çekirdeği sağım solum sobe özledim seni
En iyisi listede yok — The shield televizyonda seyredebilecegin en iyi dizilerden biri.
Gerci turkiyede gosteriyorlarmi bilmiyorum, burada fx denilen kanalda gosteriyorlar.
Diger severek seyrettigim dizi battlestar galactica’nin yeni versiyonu.
Shield — Selam Mustafa; şimdi Wiki’den baktım da Shield’e, ilginç görünüyor. Ama daha seyretmeden ve belki de hakkını yiyerek şöyle bir ahkam keseyim: vaktiyle Boondock Saints’i izledikten sonra hemen gaza gelmiş ve “vigilante bir oluşum kurayım arkadaşlarla hemman” hevesine kapılmış fekat Abdullah Ç++ ve arkadaşlarının da zaten yaptıklarını düşündükleri şeyin bu olduğunu fark etmiş, onun yerine de tövbe etmiştim 8) Geçen ay, kaldırıma park etmiş arabalardan güçlükle Ece’nin pusetini ilerletirken, Bengü ile aramızda şuna benzer bir diyalog yaşandı:
Ben: Şeytan diyor, gece çık sokağa, al eline softball sopasını, bir bir şu kaldırıma park etmiş arabaların camlarını patlat.
Gü : Ama böyle bir durumda herkes istediği şekilde cezalandırmaya karar verirse ne olacak? Sonuçta adalet sistemi öyle işlemeli ki, kimse kendi adaletini uygulamaya ihtiyaç duymamalı..
Doğru söze ne hacet?.. bla bla bla! 8)
Neyse, yatayım ben, artık geç oldu buralarda. Bibibi!