(Lassie’ye ne oldu sormayın, bilemiyorum)
Benim gibi yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin başına sıklıkla gelen bir olaydır hocanızla görüşme aralığınızın açılması. İlk hafta elinizde pek bir veri, gösterecek bir şeyler yoktur, ikinci hafta bir türlü denk gelememişinizdir, üçüncü haftadan itibaren mahcubiyet devreye girer, giderek daha da çekinirsiniz görüşmeye ve kısır döngüye girdiğinizi fark ettiğinizde artık çok geçtir. Bir arkadaşım, master yapmakta iken, bir keresinde, hocası ondan bir şeyleri ne zaman bitirebileceğini sorduğunda, “perşembe gününe yetiştiririm” demiş, ve hocasını bir perşembe günü gördüğünde aradan 3 ay geçmiş idi.
Side’den döndüğümüzden beri böyle bir durum içindeydim. Samimi olarak söylüyorum, epey yoğun çalışsam da, elimde gösterebileceğim bir şeyler olmuyordu. Şakir Hoca’yla karşılaşmaktan ölesiye korkuyor, 3 kattan binbir ihtiyatla geçiyordum eğer geçmek zorunda kalmışsam. O çok sevdiğim lab ortamından da ayrı kalıyordum haliyle.
Dün sonunda Şakir Hoca ile karşılaştık, açık açık durumu anlattım, mahcubiyetimi de. Hani filmlerde olur, asıl oğlan bir gizinin açığa çıkacağından korkarak bin beterini yapar, aslında gizi hiç de öyle kötü bir şey değildir, benim durumumda da öyle oldu, Şakir Hoca sağolsun, durumumu anlayışla karşıladı, biraz daha organize çalışmamı öğütledi ve beni 3 haftadır ölesiye daraltan sorunum bir anda halloldu!
Şimdi lab’dayım, mutluyum, motivasyonum yüzde 150 per cent. 8)
Lassie — Lassie çok uzaktaki çok güzel bir hayvan çiftliğine gitti, şimdi orada çok mutlu. :))
puhahaha! — koptum! 8)))
Lesi — As you know, we of the Christian faith believe that Lassie is not really dead… but that he must let the world think that he is dead.. until he can find a way to control the raging spirit that dwells within him..
Rahat! — Tez hocasıyla resim çektirirken gerilir insan, tamam da; esas duruşa geçmek şart mı?..